TÜRK RİVİERASI
  TEKİROVA
 


TEKİROVA (PHASELİS)

Faselis'in M.Ö. 690 tarihinde Rodos'tan gelen Dorlar tarafından kurulduğu söylenir,fakat sömürgeciler gelmeden burada insanların yaşadığı tahmin edilmektedir.Faselis en ucunda bir akropol bulunan doğal bir yarınada üzerine kurulmuştur ve bir çok insana üç doğal limanı yüzünden çok çekici gelmiştir.Kuzey limanı,deniz kuvvetlerinin üssü olan ortadaki liman ve güney Limanı.
 


Donanma limanı askeri amaç için kullanılmaktaydı.Bugün bile kullanılan bu limana balıkçı tekneleri girip çıkmaktadır.Büyük İskender M.Ö. 333 tarihinde buraya geldiği zaman burasını o kadar beğenmiş ki Faselis'te kışlamış ve şehri üssü olarak kullanmıştır.
Faselis halkının İskender'den Termesses'a saldırmasını istediği sanılmaktadır zira Antalya'nın tepelerinde kurulmuş şehrin insanları Faselis'e baskın yapmayı ve kıymetli eşyalarını bilhassa genç kızları götürmeyi adet edinmişlerdir.İskender'in ölümünden sonra Faselis M.Ö. 209-197 tarihleri civarında Petolemelerle Mısır egemenliğine girmiştir. Diğer Likya şehirleri ile birlikte M.Ö. 190-160 senesinde Roma egemenliğine girmiştir.
Roma egemenliğinde gelişmiş ve bağımsızlığı iade edilmiştir.Daha sonra korsanlar tarafından zaptedilmiş ve üs olarak kullanılmıştır,Romalılar şehri tekrar alınca Olimpos ile birlikte korsanlarla işbirliği yaptıkları için Likya Birliğinden çıkarılmış ve hazinesine el konulmuştur.


 

  Fakat Roma egemenliğinde gene gelişmiş ve İmparator Hadriyan tarafından ziyaret edilmiştir.İmparatorun ziyareti anısına şehirde birçok anıt inşa edilmiştir.Likya'nı önemli şehirlerinden biri olduğu halde diğer Likya şehirlerine nazaran değişik bir politik yapıya sahipti.Eskiden Delos birliğinin üyesiydi,genelde başka yerlerde oturan insanların Faselis halkı hakkında çok az bilgileri vardı.Kendi sikkelerini de basan Faselis daha sonra tekrar Likya Birliğine girmiş ve bağımsız kalmıştır.
Buradaki kalıntıların büyük bir bölümü bitki örtüsü altında kalmış ve Helenistik ,Roma ve Bizans dönemlerine aittir ve çok geniş bir sahaya yayılmıştır.Güzel döşenmiş bir pazar yeri ,bir tiyatro,su kemerleri ve tapınak arasında gezinmek çok zevklidir.





Kalıntılar arasında birkaç basamak ile çıkılan 3000 kişilik tiyatronun beş giriş kapısı ve iki katlı bir sahne binası vardır.Ticari agora Domityan agorası ve en etkileyici kalıntı olan su kemeri şehire su sağlıyordu.Su kemerleri ile birlikte yağmur suyu toplayan sarnıçlar da şehre devamlı surette su temin ediyordu.Yollar,
meydanlar,Atena tapınağı,güney limana açılan Hadriyan kapısı,limandan gelen taş döşeli yolun iki tarafında sıralanan dükkanlar,resmi binalar ve yol boyunca yüksek kaldırımlar,akropol ve sur kalıntıları bugün mevcuttur.


 


Akropolün etrafındaki surlar limana uzanıp dalga kıran meydana getirmekte ve kulelerin tepeleri suyun üstünde görülmektedir.Helenistik,Roma ve Bizans dönemlerinden kalan mezar ve lahitler akropolün içinde bulunmuştur.İki liman iki tarafında dükkanlar sıralanan bir yol ile birbirine bağlanıyordu.Agoranın yanında M.S. 2. yüzyıldan kalan büyük hamam,şehrin meydanında da küçük bir hamam vardır.


 


Antalya'dan Kemer'e giden yolu takip ederek 35 km. sonra yol kenarındaki  'Phaselis' levhasından sapılınca orman sahasına ulaşılır,Faselis ziyarete değer çok güzel bir dekor içindedir.Sıcak bir yaz gününde oraya giderseniz ağaçlar size serin gölge bahşeder,piknik yapmak ve denize girmek için çok ideal bir yerdir,ama hala turistlerin ziyaret ettiği yerlerden çok uzak bulunmaktadır.
Küçük bir müzede ören yerinden buluntular sergilenmektedir.



         

 
 
  Toplam 71475 ziyaretçi (297261 klik)  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol