TÜRK RİVİERASI
  PİSİDYA
 


PİSİDYA
 


Antik Pisidya devletinin kapladığı bölge Türkiye'nin güneyindeki diğerleri ile birlikte insanlığın en erken dönemlerinden beri iskan edilmiştir.Şimdiye kadar bulunan muhtelif höyükler paleolitik zamana kadar geri gitmektedir. Bu bölgede bir çok yerleşim höyükleri mevcuttur,Burdur'un 25 km güney batısındaki Hacılar Höyüğü,Anadolunun prehistorik dönemi bakımından bütün Anadolu'nun en mühim yerlerinden biridir.Hacılarda 9 muhtelif, hepsi M.Ö. 5600 ile 4750 arası döneme ait iskan tabakaları bulunmuştur.Bu tabakaların altında M.Ö. 7000'e tarihlenen neolitik kültürüne ait kalıntılar vardır. 30 yerleşim höyüğü,prehistorik zamanda Hacılar'ın etrafında çok yoğun bir iskanın mevcut olduğunun bir delilidir. Tarihi zamanda bu iskan yoğunluğunu kaybetmiş ve ancak Hellenistik dönemde yerleşim bu bölgede biraz artmıştır.Pisidya'nın dağ insanları hürriyetlerine aşırı düşkün olup hiç bir zaman birleşememişlerdir.Bu durum herhalde dağlık ve bazen çok zor arazinin tabiatı ile ilgilidir zira hiç bir ana ticaret yolu bu bölgeden geçmemiş ve bu da insanların birbirlerinden ayrı yaşamalarına sebep olmuştur.Büyük İskender Pisidya'da çok şidetli bir direnme ile karşılaşmıştır.Pisidya dağlarını aşarak Frikya'ya geçmeği planlamış ama Pisidya'da vardığı ilk şehir Termessos olunca çok büyük bir şok yaşamıştır.Termessos İskender'e şiddetle karşı koymuş ve İskender'e direnen şehirlerden birisi olma başarısını göstermiştir.İskender şehri kuşattıktan sonra bu kuşatmanın çok uzun süreceğinin farkına varmış ve burasını terkederken yalnız zeytinlikleri ateşe vermekle yetinmiştir.Başka bir büyük Pisidya şehrine gitmiş ama ancak çok şiddetli çarpışmalardan sonra orasını ele geçirebilmiştir.Bu dağ insanları çok sert savaşçılar olmakla ün salmışlardır.Bir çok tarihçi bu insanların savaşçı özelliklerinden bahsetmektedir.


Pisidya bağımsızlığını komşu ülkelerin değişen akibetlerine karşın,korumuştur ve bu durum Roma egemenliği zarfında da devam etmiştir.Bir zamanlar Pisidya'nın denize daha yakın güney bölgesi korsanlığa başlamıştır.Buna karşılık dağlık bir bölge olan kuzey böldesi hakkında bu dönemde çok az bilgi vardır.Daha sonra şehirler ekonomik zirveye erişmiş ve şehir devleti statüsüne,kendi sikkelerini basmak hakkını elde ederek,sahip olmuşlardır.
Pax Romana sulh sözleşmesi ile oradaki kasaba,şehirler ve dağlık yörede hırsız,eşkiya kovukları bile sanat ve kültür merkezlerine dönüşmüşlerdir.Ticari ve sosyal hayat gelişmiş ve bazı yeni kurulan koloniler hem gözetleme ve hem de mahalli insanların romalı-laştırılmasını çabuklaştırma görevini üzerlerine almışlardır. 2. yüzyıl Pisidya için yeni inşaatlarla ve bölgedeki şehirleri birbirine bağlayan yeni yollarla bir refah yüzyılı olmuştur. 3. yüzyılın ortasında haydut ve eşkiya yeniden ortaya çıkmış ve Romalı İmparator Probus saltanatı döneminde onları yok etmek için şahsen Pisidya'yı ziyaret etmiştir (MS 276-282).
Pisidya şehirleri 4. yüzyılda giderek güçlerini yitirmiş ve bu şehirlerde yaşayan Grek ve Romalılar bütün yazılı bildirilerde iki resmi lisan kullanmışlardır (Latince ve Grekçe).Önce Selçukların ve sonra Osmanlıların bu bölgeye gelmesi ile bölge 12. yüzyıldan itibaren Türk egemenliğine girmiştir.




 
  Toplam 71465 ziyaretçi (297247 klik)  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol