TÜRK RİVİERASI
  ALANYA
 



 
ALANYA (CORACESİUM)


 


Alanya'nın etrafındaki bölgenin tarihi M.Ö. 2000-1700 ve yukarı palaeotik çağa kadar geri gider,Alanya'nın 12 km. kuzeybatısındaki bir mağarada fosilleşmiş insan iskeletleri bulunmuştur.
Coracesium (kaya anlamına gelir) kurulan ilk şehir olup bazen Kilikya'ya ve bazen de Pamfilya'ya ait olmuştur.M.Ö. 4. yüzyılda Alanya Pers egemenliğindedir,limanı ve iyi savunulabilen durumu dolayısıyla Alanya için çok insan mücadele etmiş ve Suriye Selösit Krallığının hükümdarı Kral Antiochus III.e direnen tek Kilikya şehri olmuştur.Ele geçirilmesi imkansız olan kalesi dolayısıyla Antalya halkı başarılı olarak bağımsızlıklarını korumuşlardır.Bazen korsanların üssü olarak da kullanılmıştır.Korsanları yok etmek çok güçtü,Roma buğday dolu gemilerini korsanların istila ettiği Akdeniz'den geçirmek için çaresiz kalınca Roma senatosu M.Ö. 65 'de Publius Servius'u korsanların güney sahillerindeki bütün müstahkem mevkiilerini yok etmek için görevlendirilmiştir.Alanya korsanların düşen son kalesi olmuştur.
Roma egemenliği altında kendi sikkelerini basmaya başlamıştır M.S. 2. yüzyılda. Hıristiyanlığın burada çok erken kabul edildiği sanılmaktadır,zira kalenin içindeki kilisenin kalıntıları o döneme aittir,erken Bizans döneminde şehir kendi Başpiskoposunu barındıran bir piskoposluktu.Selçuklular tarafından zaptedilen ilk yer olmuştur.Selçuklular zamanında şehir gelişmiş ve Sultan Alaeddin Keykubad'ın
(1220-1237) hükümdarlığı döneminde ihtişamın zirvesine ulaşmıştır.
Selçuklulardan evvel şehrin ismi çok defa değiştirilmişti ve şimdi gene değiştirilip Alaiyeh (soylu) olmuştur.Osmanlılar 1471'de burayı fethetmiştir,şehrin ismi içinde bulunduğumuz yüzyılda Atatürk tarafından Alanya olarak değiştirilmiştir.





Bugün Alanya'daki kalıntıların çoğu Selcuklulardan ve 13. yüzyıldan kalmadır.Bugünkü kale Selcuklular tarafından inşa edilmiş Anadolu'nun en sağlam ve en şahane kalesi olup deniz seviyesinden 200 m. yüksekliktedir,kaledeki en eski yazıt 1226 tarihini taşır.
Alanya'nın kale surları 8 km. uzunluktadır ve 50 kulesi ile 12 senede inşa edilmiştir.Kulelerin en tanınmışı sekiz köşeli  'kızıl kule' dirve 1225 tarihinde yapılmıştır.Kuleyi Sultan Alaeddin Keykubad inşa ettirmiş ve şehir surlarının buluşma ve savunma sisteminin kilit noktasıdır. (yüksekliği 33 m. ve çapı 29 m. dir).
Kulenin güneyinde kapalı bir tersane bulunmakta,savaş gemileri burada gizlice yaptırılıyordu.Bu tersane Selcuklulardan bugüne kalan tek tersanedir ve bugün bile aynı amaç için kullanılabilecek kadar iyi durumdadır.Bu sağlam kule tersaneyi deniz üssünü ve limanı savunmak için yapılmıştı.Alt kat üstü tonozlu birbirine bağlı dört odaya ayrılmıştı,üst kattaki tünel kalenin ana şehir surları ile irtibatlıdır.Bu tarzda bir yapı ilk olarak Selcuklular tarafından inşa edilmiştir,surlarda ve kulelerdeki mazgallardan istilacıların üstüne kızgın yağ dökülmekteydi.



 
 

 

Alanya kıyılarda görülen panoromalardan en güzeline sahiptir. Toros dağlarının denize en yakın geldiği küçük bir yarım ada üzerinde kurulmuştur.Alanya şahane uzun kumsalları,doğal güzelliği ve tarihi arka planı ile hem yerli insanlar hem de ülkeye gelen misafirler için çok popüler bir tatil yeridir.
Alanya'nın çevresinde ilgi çekici ve güzel yerler vardır ,tekneler sizi yalnız denizden ulaşılabilen güzel ve ilginç yerlere götürür.Alanya müzesi küçük ama çok bakımlıdır ve burada çevreden getirilen buluntular sergilenmektedir,bunların arasında bilhassa Herakles'in bronz bir heykeli dikkat çeker.Herakles çıplaktır ve bir elinde yeni öldürdüğü Nemea aslanının derisini diğer elinde ise omuzuna yasladığı ucu kalın sopasını tutar.Yakılan ölülerin küllerini ihtiva eden ostotekler de sergilenmektedir..



 
  Toplam 71467 ziyaretçi (297250 klik)  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol